Adli tıp raporlarına itiraz, hukuki süreçlerde önemli bir adımdır ve doğru şekilde yapılması büyük önem taşır. Raporlara itiraz dilekçesi, raporda yer alan bulguların hatalı olduğunu ya da eksik olduğunu düşündüğünde başvurulabilecek yasal bir yöntemdir. Bu makalede, Adli Tıp Raporuna İtiraz Dilekçesi ‘nin nasıl yazılacağını ele alacağız. Unutulmamalıdır ki, hatalı olduğu düşünülen adli tıp raporlarına itiraz dava sürecinin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi açısından kritik bir öneme sahiptir.
ADLİ TIP RAPORUNA İTİRAZ DİLEKÇESİ
(KUSUR RAPORUNA İTİRAZ DİLEKÇESİ)
…….. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE
DOSYA NO:
GÜNÜ:
KUSUR RAPORUNA İTİRAZ EDEN DAVALI:
VEKİLİ:
DAVACI:
VEKİLİ:
KONUSU:
Bu dilekçede, Adli Tıp Kurumu Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi tarafından 01.11.2018 tarihinde düzenlenen kusur raporuna ilişkin itirazlarımızı sunarak, Genişletilmiş Uzmanlar Kurulu’ndan itirazlarımız doğrultusunda yeni bir rapor alınmasını talep etmekteyiz.
AÇIKLAMALAR:
Adli Tıp Kurumu Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen raporu kabul etmiyoruz. Bu raporun çeşitli yönlerden gerçeği yansıtmadığını düşünüyoruz.
İtirazlarımız, Adli Tıp Kurumu raporunun dosya üzerinden yüzeysel bir incelemeye dayalı olarak verildiği yönündedir. Cevap dilekçemizde de belirttiğimiz üzere, kaza mahallinde yapılacak mukayeseli keşfe dayalı bir kusur tespiti yapılması gerekmektedir. Birçok yüksek mahkeme kararı bu doğrultuda hüküm tesis etmiştir. Bu sebeple, olayın detaylı şekilde incelenmesi amacıyla keşif yapılmasını ve buna uygun bir kusur raporu alınmasını talep etmekteyiz.
Dilekçemiz ekinde, X Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından yapılan mukayeseli keşfe dayalı, X tarihli ve X imzalı kusur raporunu sunuyoruz. Bu rapor, kazanın hemen sonrasında davalı ve müvekkil şirketin araçları arasında yapılan keşif sonucu düzenlenmiştir.
Rapora göre, şirket aracını kullanan davalı Hüseyin Asli, davacıların yer aldığı araca çarpan kişi olarak tali kusurlu kabul edilmiştir. Ancak, aynı raporda Kara Yolları 12. Bölge Müdürlüğü Aşkale 121. Şube Şefliği de kazanın oluşumunda tali kusurlu olarak gösterilmiştir.
Bu sebeple, mukayeseli keşfe dayalı rapora dayanarak davaya Kara Yolları’nın da dahil edilmesini talep etmekteyiz.
İtirazlarımız doğrultusunda, 1 numaralı maddedeki talebimiz doğrultusunda, mahallinde keşif yapılarak yeni bir kusur raporu alınmasını talep ediyoruz. Aksi kanaat oluşması durumunda ise, ekli raporun Adli Tıp Genişletilmiş Uzmanlar Kurulu’na sevk edilerek yeniden değerlendirilmesini ve itirazlarımız doğrultusunda yeni bir rapor alınmasını arz ederiz.
Tarih: …. /……/……….
Kusur Raporuna İtiraz Eden Davalı Vekili
Avukat Serdar UÇAR
ADLİ TIP RAPORUNA İTİRAZ DİLEKÇESİ
(İHTİSAS KURULU RAPORUNA İTİRAZ DİLEKÇESİ)
… ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI’NA
DOSYA NO:
DAVALI:
VEKİLİ:
KONU:
Adli Tıp Kurumu 2. Adli Tıp İhtisas Kurulunun … tarih ve sayılı raporuna itirazlarımızın sunulması.
AÇIKLAMA:
Adli Tıp Kurumu 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen … tarihli ve sayılı rapor, tarafımızca kabul edilmemektedir. Buna ek olarak, rapora itiraz sebeplerimiz aşağıda detaylı bir şekilde açıklanmıştır:
Öncelikle, … Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden alınan tıbbi belgeler ve Adli Tıp Kurumu’nun kendi tespitleri birlikte incelendiğinde, davacı …’ın kaza sonucu fiziki olarak hiçbir kalıcı sağlık sorunu yaşamadığı açıkça görülmektedir. Ancak, raporun sonuç kısmında yer alan tespitler, davacının kendi beyanlarına dayalı olarak verilen subjektif bir değerlendirmedir.
Rapordaki “gece uyuyamama, iştah kaybı, konuşma güçlüğü” gibi ifadeler, tıbbi temele dayanmayan, haksız taleplerdir. Hasta, kazayı fırsat bilerek maddi ve manevi tazminat almak amacıyla hatalı beyanlarda bulunmuştur. Bu tür anlatımlar, yalnızca kişisel görüşlere dayanmaktadır ve objektif tıbbi verilerle desteklenmedikçe dikkate alınmamalıdır. Bu sebeplerle, söz konusu rapora dayalı sonuçların doğru ve geçerli olmadığı kanaatindeyiz.
SONUÇ VE TALEP:
Yukarıda belirtilen gerekçeler ve diğer takdir edilecek nedenlerle, ilgili rapora itirazımızın kabul edilmesini ve Adli Tıp Üst Kurulundan yeni bir rapor alınmasını talep ederiz.
Tarih: …. /……/……….
Adli Tıp Raporuna İtiraz Eden Davalı Vekili
Avukat Serdar UÇAR
ADLİ TIP RAPORUNA İTİRAZ DİLEKÇESİ
(İHTİSAS DAİRESİ RAPORUNA İTİRAZ DİLEKÇESİ)
….ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE
DOSYA NO:
BEYANDA BULUNAN DAVALILAR: …
VEKİLİ:
DAVACI: …
VEKİLİ:
KONU:
Adli Tıp Kurumu ….. İhtisas Dairesi ….. Şubesi tarafından … tarihinde düzenlenen bilirkişi raporuna karşı beyanlarımızın sunulması.
AÇIKLAMALAR:
… tarihli cevap dilekçemizde de belirttiğimiz üzere, belgenin altındaki imzanın müvekkilime ait olmadığı kanaatindeyiz. Bu nedenle, imza incelemesi yapılmasını talep ettik. Adli Tıp Raporu’nda da belirtildiği gibi, söz konusu imzanın müvekkilime ait olup olmadığı tespit edilememiştir. Belgedeki imzaya dair kimlik tespiti yapılmaması, müvekkilimin borçlu olduğu iddialarını geçersiz kılar.
İİK’nun 170/3. maddesinde, “inkar edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa itirazın reddine karar verilir” hükmü bulunmaktadır. Ancak, senetteki imzanın borçluya ait olduğu hususu, takibe başlayan alacaklı tarafından ispatlanmalıdır. Kanun gereği, imzanın borçluya ait olduğu kesin olarak ispatlanmazsa, borçlu aleyhine karar verilemez.
Bilirkişi raporunda, inkâr edilen imzanın borçluya ait olup olmadığı kesin olarak belirlenememiştir. Bu durumda, İİK’nun 170/3. maddesinde belirtilen şartların yerine gelmediği açıktır. Kanuna göre, senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat yükü, senedi elinde bulunduran alacaklıdadır. Yargıtay içtihatlarında da, imzanın borçluya ait olduğunun kesin olarak ispatlanması gerektiği vurgulanmıştır. (T.C. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi Esas: 2007/7322 Karar: 2007/8419).
Davacı, imzanın borçluya ait olduğunu ispatlayamamış ve kesin delil sunamamıştır; dava reddedilmelidir.
Yukarıda arz ettiğimiz gerekçeler ve Sayın Mahkemeniz tarafından re’sen tespit edilecek diğer hususlar doğrultusunda, davanın reddine karar verilmesini talep ederiz.
Tarih: …. /……/……….
Adli Tıp Raporuna İtiraz Eden Davalı Vekili
Avukat Serdar UÇAR